Belirtilen duraklarımızda siz değerli misafirlerimiz ile buluştuktan sonra  Adana`ya doğru yolculuğumuz başlıyor. Ertesi gün sabah erken saatlerde Adana'ya ulaşarak seyahatimizi sonlandırıyor ve gezimize başlıyoruz.

Sabah saatlerinde Adana'ya ulaşıyoruz. Kahvaltı için verdiğimiz molanın ardından gezimize başlıyoruz. Adana`da Sabancı Merkez cami, ( Ramazanoğlu Külliyesi) Adana Ulu cami, Taş Köprü, Eski Saat kulesi, Tuz Han`ı rehberimizin anlatımları eşliğinde dolaştıktan sonra Seyhan nehrini fotoğraflıyor ve Adana`dan ayrılıyor ve Gazi şehrimiz Antep`e ulaşıyoruz. Geçmişten günümüze Anadolu`nun en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Antep`te ilk olarak dünyanın en zengin mozaik kolleksiyonuna sahip Zeugma mozaik müzesini ziyaret ediyoruz. Müze`de Zeugma antik kenti, fresk süslemeler ve konularını ağırlıklı olarak yunan mitolojisinden alan panoları rehberimizin sürükleyici anlatımları eşliğinde dolaşıyoruz. Müzedeki gezimizi tamamladıktan sonra Antep mutfağının muhteşem lezzetleri ile öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrasında Gaziantep Kalesi ve kale içinde bulunan Kurtuluş savaşı müzesini ziyaret ediyoruz. Kültür yolu üzerinde yapacağımız yürüyüş esnasında çoğu Osmanlı döneminde bina edilmiş olan Han yapıları ve kastelleri görerek tarihi Antep çarşısına ulaşıyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanda tarihi çarşı içerisinde keyifli dakikalar geçirebilir ve alışveriş yapabilirsiniz. Dileyen misafirlerimiz Tahmis kahvesinde menengiç kahvelerini yudumlayabilir dileyenler Antep mevlevihanesini gezebilirler. Serbest zaman sonrasında otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından yola koyuluyor ve ilk Halfeti`ye geçiyor ve tekne turumuza başlıyoruz. Tekne turumuz esnasında Rum Kaleyi ve önemli bir kısmı sular altında kalmış olan savaşan köyünü görüyoruz. Bu keyifli tekne turunun ardından otobüsümüze dönüyor ve Adıyaman’a ulaşıyoruz. Bizleri bekleyen minibüslerimize binerek muhteşem Nemrut Dağı macerasına başlıyoruz. 2000 yıl öncesinin çılgın ve idealist kralı Antiokhos’un Torosların zirvesine yaptırdığı anıt mezarına ulaşmadan önce göreceğimiz başka antik eserler de var. Sırasıyla; Kommagene kraliyet ailesinin kadınlarının anıt mezarı olan Karakuş Tümülüsü, Roma askeri mimarisinin dünyadaki en iyi köprü örneklerinden olan Cendere Köprüsü ve Komagene krallarının yazlık başkenti olan Arsemia kalıntılarını görerek 2150 m yükseklikteki Nemrut Dağı’na ulaşıyoruz.(Hava ve yol durumu müsait olduğu takdirde) Burada Doğu ve Batı Terasları, Zeus-Oramastes, Apollon-Mithras, Herakles-Artaganes, tanrıça Kommagene, kral Antiochos ve koruyucu Aslan-Kartal heykellerini görerek bir yandan da muhteşem günbatımını izleyerek günümüzü sonlandırıyoruz ve minibüslerimizle otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız açık büfe sabah kahvaltısının ardından Şanlıurfa için yola koyuluyoruz. Dünyanın en eski mimarlık ürünü olan ve Neolitik devrime öncülük eden Göbeklitepe‘yi rehberimizin anlatımları ile yakından tanıma şansı buluyoruz. Göbeklitepe’den ayrıldıktan sonra durak noktamız Harran. Mezopotamya’dan Küçük Asya’ya geçişte bir kavşak konumunda bulunan ve Moğol istilasına kadar bilim ve felsefenin dünyadaki en önemli merkezlerinden biri olan Harran gezimizde kendinizi adeta bir zaman tünelinde hissedeceksiniz. Bu eşsiz yerleşim alanında Harran surları, Harran Höyüğü, Büyük saray, Harran Ulu Cami ve karınca evleri rehberimizin anlatımları eşliğinde dolaşırken 8. ve 12. yy arasında bilim dünyasının en önemli merkezlerinden biri olan Harran`ı tanıma şansı buluyoruz. Karınca evdeki ziyaretimizde acentemizin ikramı olan Mırra`yı tattıktan sonra Şanlıurfa`nın kalbi Balıklı göle geçiyoruz. Hz.İbrahim peygamberin doğduğuna inanılan, mağara, ateşe atıldığı yer, Halil-ür Rahman ve Ayn-ı Zeliha gölleri, Rızvaniye ve Halil-ür Rahman camileri göreceğimiz yerler arasında. Ülkemizde kapalı çarşılar bakımından en zengin 3. kent olan Şanlıurfa`nın tarihi çarşısında vereceğimiz serbest zaman sonrasında. Mardin’de bulunan otelimize geçiyor ve akşam yemeğinden sonra sizler için EXTRA düzenlediğimiz yemekli yöre kültürünün en renkli unsurlarından biri olan (alkolsüz) sıra gecesine katılıyoruz.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrasında Mardin gezimize başlıyoruz. Mardin Arkeoloji müzesi, Deyrulzafaran Manastırı, Kırklar kilisesi, Mardin Ulucami, Kasımiye medresesi, Abbaralar, Ptt binası ve çarşılar göreceğimiz yerler arasında. Sonrasında Midyat`a geçiyoruz. Süryanilerin anayurdu olarak bilinen Turabdin Bölgesinin kalbi konumundaki Mor Gabriel Manastırı’na gidiyoruz. Manastır meşe ağaçları ile örtülü tepe noktalarının birinde 1600 yıllık tarihi ile gelen misafirleri büyüleyerek karşılıyor. Süryani Kilisesi tarafından “İkinci Kudüs” olarak ilan edilen Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Midyat’ın yaşam biçimi ve kültürel zenginliğini taş binaların oluşturduğu dar ve eski sokaklarında gezintiye çıkıyoruz. Bir çok diziye ev sahipliği yapan Midyat Konukevi‘ni geziyoruz. Gezi sonrası Yapılan araştırmalara göre ilk defa 12 bin yıl önce yerleşimin başladığı, bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış, sular altında kalacak olan Hasankeyf’e gidiyoruz. Burada rehberimiz eşliğinde gezimizi yaptıktan sonra serbest zaman veriyoruz. Ardından Batman’a otelimize ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrasında  Batman gezimize başlıyoruz. İlk olarak Batman Müzesini geziyoruz. Panoramik şehir turu yaparak  Diyarbakır’a ulaşıyoruz. Diyarbakır gezimize Anadolu’nun ilk, İslam Âlemi’nin 5. Harem-i Şerif’i olan Ulucami gezimizle başlıyoruz. İçerisinde taş işçiliği ve ahşap boyama sanatlarının ince zevklerini görebileceğiniz bu güzel eseri gezdikten sonra “ yaş otuz beş, yolun yarısı eder ” şiiriyle tanıdığımız Diyarbakırlı Şair Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evini ziyaret ediyoruz. Her mevsim için ayrı kullanım alanları yaratılan bu güzel evde bölge sivil mimarisinin ince örneklerini görerek buradaki gezimizi sonlandırıyoruz. Ardından panoramik olarak dünyanın ayakta kalmış en uzun ikinci Surları olan kent surlarında Mardin Kapıyı, Keçi Burcunu ve 10 Gözlü Köprü ile beraber Dicle Havzasını fotoğrafladıktan sonra programımızı tamamlıyoruz. Diyarbakır'dan İstanbul'a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz.

Diyarbakır'dan İstanbul'a yapmış olduğumuz dönüş yolculuğumuz sabah erken saatlerde İstanbul'a ulaşmamız ile sona erecektir. İstanbul'da siz değerli misafirlerimizi aldığımız noktalara geri bırakarak, bir sonraki organizasyonumuzda görüşmek üzere sizlere veda ediyoruz.