Sabah 06:00 `da İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında buluşmamızın ardından Pegasus havayolları 06:55 İstanbul-Elazığ uçuşu (veya İstanbul Havalimanından Türk Havayolları 06:30 İstanbul-Elazığ uçuşu ile) saat 08:40 `da Elazığ havalimanına ulaşarak, aracımızda yerlerimizi alarak gezimize başlıyoruz. Adının 1800`lü yıllarda yeniden kurulduğu yerde başta bulunan padişah Abdülaziz`e atfen El-Aziz`den veya Atatürk tarafından verilmiş olan, tahıl ambarı bolluk ve bereket anlamına gelen "El`azık"dan geldiği rivayet olan Elazığ'da antik dönemden günümüze ilk yerleşimlerin yaşandığı Harput`a doğru yol alıyoruz. Şehrin ilk kurulduğu ve uzun yıllar merkezi konumunda ki bu tarihi yerde, Harput Kalesi, Ulu Camii, Harput Konakları, Meryemana Kilisesi panoramik olarak görülüyor ve verilen serbest zaman sonrası öğle yemeğimizi alıyoruz. Takiben Eskibağlar`a (Sivrice`ye) gidiyor ve üzümün tarihini dinliyoruz. Denizden 1250 metre yüksekliğe sahip, derinliği 200-250 metre arasında değişen Hazar Gölü diğer gezi mekanımız. Hazarbaba Dağı panoraması eşliğinde yapılacak turumuzu tamamlamamızı takiben Elazığ merkeze gidiyoruz. Kapalı Çarşı, Bakırcılar Çarşısı ve yöresel ürünlerin tadımlarının da yapılacağı gezimiz serbest zamanla son buluyor. Akşam saatlerinde otelimize varış. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah otelde alınan kahvaltı sonrası hareket. Bugün gözümüz ufuk çizgisini arayacak. Keban baraj sularının çevrelediği Pertek Kalesi manzarası eşliğinde feribot ile Pertek`e geçiyoruz. Devamında, Sağman Kalesi (Derun-i Hisar) ve Sağman Cami (Salih Bey Cami) uçsuz bucaksız doğada ki iki ayrı tepede bir birine yaren arkadaşlar gibi bizi karşılıyor. Fotoğraf karelerinin yetmeyeceği manzarayı zorlukla bırakıp yolumuza devam ediyoruz. Son yıllarda adını kooperatifçiliğin doğuda yükselen yıldızı olarak duyuran ve tabii ki Gözeleri ile ünlü Ovacık diğer durağımız. Merkezinde yöresel ürünleri tanıdıktan sonra Munzur Gözeleri`ne gidiyoruz. Efsaneye göre hacca giden ağasına götürdüğü helvadan dolayı ermiş sayılan Munzur isimli çobanın, eli öpülmek istenince kaçarken elinde tuttuğu kovadaki sütün dökülmesiyle ortaya çıkan Munzur Gözeleri, yıllardır inananlar tarafından ziyaretçi akınına uğruyor. Bizde efsaneyi yaşamak için gözeleri ziyaret edeceğiz. Takiben Munzur Vadisi tarihe mal olmuş anılarıyla bize Tunceli`ye kadar eşlik edecek. Yolda Ana Fatma Ziyaretini de görerek ulaşacağımız Tunceli merkezde verilen serbest zamanı Cem Evi ziyareti takip edecek. Eski adıyla Dersim olan kentten akşam saatlerinde otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Elazığda otelimizde.

Sabah otelde alacağımız  kahvaltı sonrasında, Elazığ'dan otelimizden ayrılarak Malatya Arapgir'e doğru yola çıkıyoruz. Fırat nehrinin kollarından Arapgir suyunun açtığı geniş bir vadide, deniz seviyesinden yaklaşık 1200 m. yükseklikte yer alan bu şirin ilçemizde Ulu Cami, Cafer Paşa Cami, Mirliva Ahmet Paşa Cami, Gümrükçü Osman Paşa Cami, Çarşı Hamamını görüp Kemaliye'ye devam edeceğiz. Kemaliye’ye varışımızı müteakiben ismi Eğin iken Mustafa Kemal Atatürk’e atfen Kemaliye olarak değiştirilen, Çevre ve Kültür Değerlendirme ve Tanıtma Vakfı Tarafından özgün mimarisi ve dokusuyla UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRAS LİSTESİ’ ne aday gösterilen Kemaliye’de ilk olarak TÜBİTAK tarafından desteklenen, Prof. Dr. Ali Demirsoy Tarihi Müzesi’nde bilimsel bir geziye çıkıyoruz. Ardından dünyanın en büyük kanyonlarından biri olan, Karanlık Kanyon’da, tekne gezisi yapıyoruz. Muhteşem bir eko sisteme sahip Karanlık Kanyon’da yapacağımız tekne gezisi sonrası,  tarihi Kemaliye sokaklarında bölgeye özgü evlerin arasında yapacağımız zamana yolculuk sonrasında, lök tatlısı tadımı için Lökhane’ye gidiyoruz.  Tarihi Taş Dibi Camii, Mani Yolu, KadıGölünü geziyoruz. Sıra Konak Köyü gezimizin ardından, Ahmet Kutsi Tecer’in “Orda bir köy var uzakta” şiirinin ilham kaynağı ve doğduğu köy olan, Kültür Bakanlığı tarafından, tarihi dokusu bozulmadan günümüze kadar gelebildiği için ödüle layık görülen Apçağa Köyü içerisinde yapacağımız yürüyüş sonrasında, inanılmaz bir azimle yapılan Kayabaşında 85 basamakla çıkılan Bekir Taştan Evini hayranlıkla ziyaret ediyoruz. Gezilerimiz sonrası Konaklama ve akşam yemeği Kemaliye'de otelimizde.

Otelde aldığımız kahvaltıyı takiben Malatya`ya doğru yola çıkıyoruz. IV. Murat`ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış Kervansarayı, dört eyvanlı plan ile İran`daki Büyük Selçuklu camilerinin Anadolu`daki ilk ve tek örneği olan Ulu Camii, Ertunan (Poyraz) Konağı başta olmak kaydı ile Battalgazi (Eski Malatya) ilçesi ilk gezi mekanımız. Ardından Aslan Tepe Höyüğü'nü ziyaret ediyoruz. Devamında Malatya merkeze dönüyoruz. Beş Konaklar Etnoğrafya Müzesi, Eski Malatya Evleri, dünyanın üçüncü Asya ve Avrupa`nın en büyük Fotoğraf Makinesi Müzesi gezileri ve panoramik şehir turumuzu Şire Pazarında vereceğimiz alış-veriş molası ile bitiriyoruz. Konaklama ve Akşam yemeği Malatya'da otelimizde.

Otelde aldığımız kahvaltıya takiben ilk olarak Levent vadisindeki seyir terasına gidiyoruz: Harika bir manzaraya ve ekolojik değere sahip Levent Vadisi Malatya’nın Akçadağ ilçesinde yer alıyor. Burayı önemli kılan ise 65 milyonluk bir geçmişe sahip olmasıdır. Vadi içerisinde Neolitik çağdan kalma kalıntılara rastlamak mümkündür. Kaya oluşumları, vadi içerisindeki çukurlar, uçurumlar, bitki örtüsü ve daha fazlasının 65 milyon yıl öncesine dayandığını bilmek oldukça heyecanlı. Tamamen camdan inşa edilen ve dik bir kaya bloğuna çelikten kolonlarla bağlanılan seyir terası, tüm Levent Vadisi’ni izleme imkanı sunuyor.Bu eşsiz manzarada çaylarımızı yudumladıktan sonra Darende’ye hareket ediyoruz. Anadolu'nun manevi mimarlarından Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba Hazretleri'nin Türbesi'nin yer aldığı bu nadide mekan, hem manevi havası hem de dikkat çeken mimari özellikleri ile görülmeye değer bir mekan olmaya hak kazanmıştır. Türbe ve Hazire Bölümleri, Ek Cami ve Yeni Bölümleri, Balıklı Havuzu, Müze, Kütüphane, Çilehane, Hamidiye Çarşısı ve Tohma Kanyonu ile Külliye olarak ziyaret ederken birçok farklı deneyimi yaşayabileceğiniz bir yerdir. Tohma Kanyonu içinde bulunan doğal havuz ise, yaz-kış 22 derece ve cilt-deri hastalıklarına da şifa olabilen suyu ile Kudret Havuzu'nu ziyaret edebilirsiniz. Dileyenler Tohma Kanyonu içerisinde rafting yaparak eğlenceli zamanlar geçirebilirler. Suya yerleştirilmiş kafe masalarında otururken, yeşilliğin ve akan suyun güzelliğini izleyeceksiniz. Tohma Nehrinin hemen yanındaki Seyh Hamidi Veli Cami'yi ve önündeki havuzda bulunan balıkları görüp Günpınar Şelalesine gideceğiz. El değmemiş doğası, kanyonu ve bitki örtüsüyle Türkiye'nin 243. tabiat parkı ilan edilen Günpınar Şelalesi, ziyaretçilerine tabloları aratmayan manzara sunuyor.Günpınar Kanyonu'nun bitimindeki sarp kayalıkların arasında bulunan ve yılın dört mevsimi ayrı bir güzelliğe bürünen Günpınar Şelalesi güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakıyor.Bozkırın "yeşil cenneti" olarak da nitelendirilen şelale, 40 metre yükseklikten dökülen soğuk sularıyla dikkati çekiyor. Şelaledeki suyun şarıltılarını ve muhteşem manzarayı doyasıya dinleyip izledikten sonra Malatya havalimanına geçiyor ve İstanbul'a (  23:15 Türk Havayolları ile İstanbul Havalimanı varış 01:30 ) uçuyoruz.  Havalimanına ulaşmamızın ardından yeni bir gezide buluşmak üzere ayrılıyoruz.